2 Eylül 2009

Yaz Saçmalamacası

2 Eylül 2009

Nihayet eylül ayına girdik de yavaş yavaş serinlemeye başladı hava. Herkes mayıs haziran gibi başlarken "yaz geliyo heyoooo" diye şarkılar söylemeye, ben o dönemlerde depresif bir ruh haline bürünüyorum nedense. Ben de onlar gibi egeymiş akdenizmiş dolanabilsem belki severim bu mevsimi. Gerçi ben de egedeyim şimdi ama denize girebilmek için erkenden kalkıp 1.5 saat yol gitmek gerekince (ve bir de çevremdekiler buna üşenince) bikinimi giyip balkonda güneşlenesim geliyor. Çok sıkıcı ya!



Hele bir de akşam gezmeleri yok mu... Evler çok sıcak ya, çıkıp hava alalım bahanesiyle cümbür cemaat toplanıp, küçük, sevimli(!) bir aile çay bahçesine gideriz genelde. Gelenlerden birinin elinde bir torba çekirdek vardır zaten. Masanın üstüne yayılır peçeteler. Kabuklar için... (Çevreyi kirletmeyiz biz, giderken de hepsini bir güzel toplar çöpe atarız) O çıtçıt seslerinin muhabbet et kolaysa... "Aaa, bilmemne hanım ev değiştirmiş duydunuz mu?" "Hee duydum, teee şuradaymış yeni evi." (Bu "tee şurada", dudakların arasına sıkıştırılmış çekirdek kabuğuyla da gösterilir aynı zamanda.)



Bir de çekirdek yemediğin zaman üzerine yönelen suçlayıcı bakışlar yok mu... Sanki ben çekirdek yiyince Kürt sorunu falan ortadan kalkacak, Deniz Baykal siyasetten çekilecek, Hülya Avşar'la Gülben Ergen'in arasındaki buzlar eriyecek... Yok kardeşim istemiyorum! Ben sevmem öyle ev dışında bir yerde çekirdek yemeyi. Bir elimle kabuk atarken, diğer elimle yeni çekirdeği ağzıma götürürüm ben. Bazen ayıkladıklarımı ağzımda biriktirir, taşmak üzerelerken hepsini birlikte yerim. Ben böyle yaparken bir soru sorsanız bana, size cevap vereceğim derken dört bir yana saçılır hepsi. Eee, o zaman ne olacak benim "hanım hanımcık kız" imajıma?? Zaten arada size "tuzlu çekirdek yiyince öpüşürken zevk almıyorum" diye Ersin Korkut repliği atasım var ama, ah o imajım yok mu, susuyorum işte...



Bir de ramazan girince yazın içine, iyice garipleşti durumum. Salça yaparken oruçlu olanlar var diye domates de yiyemedim zaten.



Neyse ki yaz bitiyor, eylül geldi ve dizilerin yeni sezon bölümleri başlayacak. Hayatıma bir renk katılacak böylece. Yaz boyunca Cennet Mahallesi ve Arka Sokaklar'ın izlemediğim bölümü kalmadı sanırım. Şimdi merakla bekliyorum, Behlül'le Bihter'i kim gördü, Samim'le Meliha'nın durumu ne olacak... Ayrıca Ali Rıza Bey, yaşadığı o kadar şeye rağmen kalp krizinden ölmedi ya, Ferhunde'yi o evde görünce de bir şey olmazsa, adamın cyborg olduğundan emin olacağım. Bak şimdi iyice merak etmeye başladım, yeni sezon bölümü bu akşamdır umarım.

Yaşasın! Yaz monotonluğumun bugünkü son eksiği de tamamlandı ve annem bu saatte hala yatmadığım için kızdı bana :) (Saat 06.06, biri beni düşünüyor :) ) Sanki sabah erken kalkınca çok yol alacağım :)



Satırlarıma "yaz bitiyo heyoooo" diye çığırarak son veriyorum. Erkenden yatayım da Yaprak Dökümü başlayana kadar uykumu almış olayım. Saati mi kursam acaba??






0 kişi fikir şeyetmiş:

 
...YeniYetme... © 2008. Design by Pocket